Beyza Alkoç - Asansör

 Beyza Alkoç - Asansör



Arka Kapak


"Tüm bunları yaşayacağımı bilerek geçmişe dönsem, o asansöre yine binerim. Hem de koşa koşa binerim... Koşa koşa..."


Evlendiğiniz gece başınıza gelebilecek en saçma şey nedir? Aklınızın sınırlarını biraz zorlayın... Şöyle düşünün, balayı için gittiğiniz otelde, o otele sizin gibi gelen diğer bir çiftin damadıyla asansörde kalsanız ne yapardınız? İnanın bana, asansörün kapısı kapanırken var olan hiçbir şey, o kapı tekrar açıldığında eskisi gibi olmayacak. Bu hikâyeyi, gülmekten okuyamayacaksınız...


"Bir aydır seni düşünmeden geçirdiğim bir saniye bile olmadı. Yaptığın her hareketi takip ettirdim. Yaşadığın her şeyden haberdardım. Ben senin 49 kiloya düştüğünü bile biliyorum! Günlerce telefonuna gelen beslenme önerileri mesajları toplu mesaj değildi, onları ben attırdım, sadece sana atıldı. Pembesini bulamadığın o eteği, o mağazaya getirten bendim, her sabah kapina süt bırakılması binanın hizmeti değildi, sadece sana yapıldı. ben yaptırdım. Dışarı her çıktığında dağıtılan çiçekler belediyenin hizmeti değildi, onları ben dağıttırdım. Sana çiçek verebilmek için koskoca bir mahallenin insanlarına her gün çiçekler dağıttırdım. Seni hiçbir yerde işe aldırtmayan da bendim, şirkette açık pozisyon bırakan da, o pozisyona kimseyi aldırtmayan da bendim, çünkü sen gel istedim. Çünkü bana gel istedim. Bana geldiğinde bahanen olsun istedim. Sana bahane vermek istedim..."


Benim Yorumum

Beyza Alkoç'un bütün kitaplarını okudum, hepsini de çok seviyorum. Asansör hariç! Eminim yazarının Beyza Alkoç olduğu kitapları okumaya bu kitaptan başlasaydım, diğerlerini almaya ve okumaya tenezzül etmezdim. Bu kitabı küçük yaşta yazmış, saçmalığını buna veriyorum. Kitaba benim puanım 3/10. 3 puanı da yazar için ve bazı kısımlarda güldüğüm için veriyorum.

 Karakterleri yorumlayacak olursam: Nefes'in tanımadığı insanlara bu şekilde atarlanması bence çok saçma, Nefes gibi biriyle kesinlikle arkadaş olmak istemezdim. Enes'e yorum bile yapmak istemiyorum, bırakın arkadaş olmayı yanından bile geçmem. Tuğsan, tam arkadaş olmak isteyeceğim biri. Çok eğlenceli, bana Karatina-Burak'ı anımsatıyor.

Kitabı okumanızı tavsiye etmem, zaman kaybı. Kendinize iyi bakın, görüşmek üzere! 💚




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Maurice Leblanc - Arsen Lüpen Kibar Hırsız

Maral Atmaca - Yaralasar

Aslı Arslan - Sokak Nöbetçileri