Arsen Lüpen Oyuk İğne - Maurice Leblanc
Arsen Lüpen Oyuk İğne - Maurice Leblanc
Arka Kapak
Maurice Leblanc'ın 20. yüzyılda yarattığı Arsen Lüpen efsane bir karaktere, ölümsüz bir 'hırsız'a can veriyor. Arsen Lüpen'i diger polisiyelerden ayıran en önemli özellik, onun kanunun yanında değil suçlu tarafta bulunmasıdır.
Zamanla efsaneye dönüşen Arsen Lüpen adı, yazarının dahi önüne geçiyor. Maurice Leblanc da yarattığı karakter hakkında "Lüpen beni her yerde takip ediyor. O benim gölgem değil, ben onun gölgesiyim," diyor. Herlock Sholmes'e Karşı'da Arsen Lüpen, ünlü İngiliz dedektif Herlock Sholmes'ün zekâsıyla karşı karşıya kalarak okurlara büyük bir mücadele sunuyor. Bu kitapla Maurice Leblanc, ingiliz meslektaşı Arthur Conan Doyle'e selam gönderiyor.
Özet
Eve hırsız girer, fakat hiçbir şey çalınmaz. Bir cinayet işlenir. Arsen Lüpen'in için içinde olduğu anlaşılır. Yaralanan adamın, Arsen Lüpen olduğunu anlarlar. Genç bir karakter olan Beautrelet, olayı çözmeye ve hırsızı yakalamaya çalışır. Kafası zehir gibi çalışan Beautrelet, Arsen Lüpen'in dişine göre bir rakiptir. Bahçenin etrafı çevrili olduğundan yaralanan adamın, Arsen Lüpen'in, bahçeden çıkamayacağına, hala orada saklandığına karar verirler. İpuçlarından yola çıkarak buldukları yeraltı sığınağında bir ceset bulurlar, Arsen Lüpen'in cesedi. Ama ceset parçalanmış, tanınamaz haldedir. Beautrelet, Arsen Lüpen olmadığını anlar, söyleyecekken Arsen Lüpen'in adamı tarafından yaralanarak söyleyemez. Olayların geliştiği bir sürede, Beautrelet, Arsen Lüpen'in Oyuk İğne'yi kullandığını çözer. Dedektif Ganimard ve bir kaç adamıyla birlikte Oyuk İğne'ye girerler. Beautrelet tek ilerlemeye devam eder, Arsen ile karşılaşır. Arsen ona dostça tavırlar sergiler. Sonunda Beautrelet ile yakalanmadan kaçarlar. Evinin oldukları yere geldikleri zaman, Herlock Sholmes ile karşılaşırlar. Yaşadıkları arbede sırasında Herlock ve Arsen arasına, Arsen'in sevgilisi Sarışın Kadın girer, kurşun ona isabet ederek ölür.
Yorumum
Arsen Lüpen - Oyuk İğne, bana göre biraz karışık bir kitap. Benim okuduğum ruh haline de bağlı olarak, okurken bazen olayları takip edemedim. Arsen'in tavırlarıyla kitap eğlenceli bir hal aldı. Ben kitabı beş günde bitirdim. Anlayacağınız üzere yaya yaya okuduğum bir kitaptı. Anlatımı bazı yerlerde sıkılaşsa da gayet güzel bir kitaptı. Ufak bir karakter yorumu yapmak istiyorum:
Arsen Lüpen: Kurnaz, zeki, espri anlayışı oldukça iyi (dedektifler ve düşmanlarını aynı şeyi düşünmüyordur.), ne kadar öyle gözükmese de sevgiyi bilen, nazik biri. Kılık değişirme ustası. Hırsız olmasının yanı sıra iyi bir insan. Merhametli. Okurken, "Mama, i'm in love with a criminal." hissettirdi. Sevdiğim bir karakter oldu.
Beautrelet: Genç, şöhrete kapıldığını düşünüyorum. İşi olmayan şeylere fazla burnunu soktu. Babasını bile bu yolda tehlikeye attı. Gereksiz macera, gereksiz aksiyon. Hiç sevdiğim bir karakter olmadı.
Kitabı genel olarak beğendiğimi söylemiştim, kitaba puanım 7/10. Kesinlikle bir 'Kibar Hırsız' değildi ama okunur bir kitap. Tavsiye ederim, özellikle dedektif hikayesi severler için. Unutmayın, biz hırsızın taraftarıyız, dedektifin değil! Yaşa Arsen, Kahrol dedektif!
Kendinize iyi bakın, sağlıcakla kalın! 💚
Yorumlar
Yorum Gönder