J. K. Rowling - Harry Potter ve Azkaban Tutsağı
Arka Kapak
Sirius Black adında azılı bir katil, tüyler ürpertici Azkaban kalesinde tam on iki yıl boyunca tutsak kalmıştır. Tek lanetle on üç kişiyi birden öldüren Black'in, Karanlık Lord Voldemort'un hizmetkârı olduğuna kesin gözüyle bakılmaktadır. Bir yolunu bulup Azkaban dan kaçan Black'in peşinde olduğu bir tek kişi vardır: Harry Potter. Harry, büyücülük okulunun sihirli duvarları arasındayken, arkadaşları ve öğretmenleriyle birlikteyken bile güvende değildir. Çünkü aralarında bir hain olabilir.
Okuldaki üçüncü yılında Harry'yi, yeni bir Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmeni, ilk kez alacağı Kehanet dersi, heyecanlı Quidditch maçları ve büyücülük köyü Hogsmeade bekliyor. Ama Harry'nin öncelikle Sirius Black'in elinden kurtulması gerek. Harry Potter ve Azkaban Tutsağı, beklenmedik gelişmelerle her sayfasında okuru biraz daha şaşırtan, biraz daha heyecanlandıran bir kitap.
Özet
Vernon Enişte, Harry'nin baykuşu Hedwig çok ses çıkarttığı için geceleri dışarı çıkmasına izin verir. Bir gece Hedwig, arkadaşı Ron'un ailesinin baykuşu Errol ve bir Hogwarts baykuşu penceresinden içeri girer. Harry'nin; Hermione, Ron ve Hagrid'ten gelen doğum günü hediyelerini taşıyorlardır. Ertesi günlerde Marege Hala misafirliğe gelir ve bir hafta onlarda kalır. Son günlerinde Harry onun pis söylemlerine dayanamaz ve sinirle istemsizce onu şişirir. Evden kaçar, yanlışlıkla Hızır Otobüs'ü çağırır. Londra'ya gitmek istediğini söymesine rağmen, Hızır Otobüs onu Çatlak Kazan'ın önünde indirir. Sihir Bakanı Cornelius Fudge, ona kızmaz ve Çatlak Kazan'da kalabileceğini söyler. Harry, 9 3/4'te azılı katil Sirius Black'in peşinde olduğuna dair Ron'un babası Mr. Weasley'le konuşma yapar. Trendeyken ruh emiciyle karşılaşır ve kendinden geçer. Prof. Trelawney'in Kehanet dersinde, profesör Harry için "ecel" görür. Herkes Harry'i katil Sirius Black'ten korumaya çalışır. Bir gün Gryffindor kulesinin girişinde olan tablodaki Şişman Hanım'ın tablosu Sirius Black tarafından kesilir. Sirius Black'in şatoya girdiği böylece anlaşılır. Harry imzası olmadığı için Hogsmade köyüne gidemez. İkizler ona Çapulcu Haritası'nı verir. Böylece Hogsmade'e giden gizli tüneli öğrenir. Ona -kimden geldiğini bilmedikleri- çağın en hızlı ve en iyi süpürgesi Ateşoku hediye olarak gelir. Prof. Mcgonagall süpürgeyi kontrol etmek için Harry'den alır. Ruh emiciler Harry'i çok etkilediği için Harry, Prof. Lupin'den patronus büyüsünü yapmak için dersler alır. Harry, Hogsmade'de Draco'ya sataşırken görünmezlik pelerini üstünden düştüğü için kafası gözükür. Draco, Harry'i Prof. Snape'e şikayet eder. Harry'nin haritasını elinden alırlar. Quidditch finalinde, Gryffindor Slytherin'e karşı kazanarak sekiz yıl sonra ilk kez kupayı kazanırlar. Sınavda, Prof. Trelawney Harry'e istemsizce ve farkında olmadan kehanet söyler. Şahgaga infaz edilir. Ron, öldüğü sandığı Scabbers'ı bulur. Bir köpek Ron'u tutup kolundan çekerek, Şamarcı Söğüt altındaki gizli geçitten geçirerek Bağaran Baraka'ya götürür. Bu sırada Ron'un ayağı kırılır. Peşinde Ron'u kurtarmak için Harry ve Hermione de gider. Orada Sirius Black'i görürler. Remus'un kurtadam olduğunu, Sirius'un katil olmayıp Harry'nin ailesine ihanet etmediğini, Scabbers'ın Peter Pettigrew olduğunu öğrenirler. Yaşanan karmaşa sırasında Severus Snape bayılır. Remus kurtadama dönüşür. Peter ellerinden kaçar. Harry, Hermione ve Sirius ruh emiciler yüzünden bayılırlar. Uyandıklarında Harry, Ron ve Hermione hastane kanadında tedavide; Sirius ise kilit altında ruh emici öpücüğünü bekliyordur. Dumbledore'un akıl vermesi ve Hermione'nin zaman döndürücüsüyle zamanda geriye giderler. Şahgaga'nın hayatını kurtarırlar ve Sirius Black'i ruh emici öpücüğünden kurtarırlar.
Yorumum
“Tüm ciddiyetimle yemin ederim ki, hayırlı bir şey düşünmüyorum.”
Tek kelime ile HARİKAydı. İlk iki kitaptan çok daha iyiydi. O kadar akıcı ve insanı saran bir kitaptı ki... Bitmesin diye yavaş okudum resmen. Gerçekten yaya yaya dokuz günde bitirdim. Bitince de bir miktar duygulanmış olabilirim. Bu kitapla birlikte seriye, filmlerden tanıdığım ve çok sevdiğimin iki karakter girdi: Remus Lupin ve Sirius Black; nam-ı diğer Aylak ve Patiayak... İkisi de favori karakterlerimden. Ayrıca seride en nefret ettiğim karakter olan Peter Pettigrew -Kılkuyruk- da seriye bu kitapla dahil oldu. Karakterler büyümüştü biraz daha, bu kitapta on üç yaşındalar. Bu kitapla birlikte farkettiğim bir diğer şey ise Harry ve Snape arasındaki nefretin filmlerde iyi yansıtılmamış olmasıydı. Harry'nin, anne ve babasının -ölüm anında çığlık atarken bile olsa- sesini duymak için patronus büyüsünü yapmak istememesi... Gerçekten bayıldığım bir kitap oldu. Zaten filmlerinin hayranıydım, kitaplarını beğeneceğimi düşünüyordum ama tahmin ettiğimden de iyiydi ve tahmin ettiğimden daha çok sevdim. Karakterleri yorumlayacak olursam:
Remus Lupin: Kesinlikle çok tatlı biri! Sakin, anlayışlı, merhametli, dersinde çok iyi bir profesör. Gerçekten favori karakterlerimden biri.
Sirius Black: Azkaban'da o kadar yılı boşu boşuna geçirdiği için o kadar üzülüyorum ki... O yılları vaftiz oğluyla geçirebilseydi keşke. Sirius da favori karakterlerimden biri. Harry'nin vaftiz babası.
Peter Pettigrew: Serideki en nefret ettiğim ve en iğrendiğim karakter... Yüzsüz, arkadaşlık ne demek bilmeyen, ödlek biri. Bu karakteri seven var mıdır? Hiç sanmıyorum...
Ron Weasley: Ron... Filmdekinden o kadar farklıydı ki... Hermione'yi aşağılamak yerine Snape'e karşı çıkması... Ya da ayağı kırıkken ayağı kalkması, filmdeki gibi öylece izlememesi...Gerçekten filmden çok daha iyi kitaptaki Ron.
Bu kitapla seriye giren ve önemli karakterleri yorumlamaya çalıştım. Kitaba puanım 10/10, tavsiye ederim. Kendinize iyi bakın, sağlıcakla kalın! 💚
"Muziplik tamamlandı!"
Yorumlar
Yorum Gönder