Margaret Rogerson - Dikenlerin Büyüsü

Margaret Rogerson - Dikenlerin Büyüsü

Arka Kapak~

BÜTÜN BÜYÜCÜLER KÖTÜDÜR.

Elisabeth, Güneyrüzgârı Krallığı'ndaki Büyük Yazdüşü Kütüphanesi'nde çocukluğundan beri bu zihniyetle yetiştirilmiştir. Raflarda fısıldayan ve demir zincirlere vurulmuş sihirli kara büyü kitaplarının arasında yaşarken bu kitapların mürekkepten oluşan korkunç canavarlara dönüşebileceğinin farkındadır. Bu yüzden çıraklık mertebesinden muhafızlığa yükselip krallığı bu korkunç güçten korumayı kendine amaç edinmiştir.

Kütüphanede meydana gelen bir saldırı, en tehlikeli kara büyü kitaplarından birinin zincirlerini koparmasına yol açar. Elisabeth bir anda kendini büyücü Nathaniel Thorn ve onun gizemli iblisi Silas'la yüzyıllardır süregelen karanlık bir planın tam ortasında bulur.

Büyük Yazdüşü Kütüphanesi'nin, hatta dünyanın geleceği artık onların elindedir.

Yorumum~

Selaam! Bugün çok sevdiğim bir fantastik kitabı yorumlayacağım. Öncelikle belirtmeliyim ki bu yorum bolca spoiler içerebilir. 🙈 Bu benim Harry Potter serisinden sonra okuduğum ikinci fantastik kitap. Bazı kısımlarda anlamakta zorlansam da gayet güzel ve akıcıydı. Anlamadığım kısımlar oldu, sorun yeterince açıklanılmamış olduğu mu benim anlamamam mı bilmiyorum. Özellikle yarısından sonra daha akıcı olmaya başladı. Silas beni o kadar ters köşeye yatırdı ki! Bir çok merhametli ve iyi olduğunu düşündüm, bir merhametsiz gerçek anlamda bir 'iblis' olduğunu. Ancak sonunda kendini gerçekten feda etmesiyle üzüldüm. Aslında sonunda Silas'ın nasıl öldüğünü pek anlamadım. Nathaniel'i başından beri çok sevdim, Elizabeth ile çok yakıştırdım. Eh ne yalan söyleyeyim, Ashcroft'u da en başından beri hiç sevemedim. Kitabın filmi çıksa güzel olur, izlemeyi çok isterim. 

Kitaba puanım 9/10. Ben 6 günde bitirdim. ( Ayın başından beri doğru düzgün kitap okuyamıyorum, o yüzden bu kadar gündür okuyorum) Tavsiye ederim, güzel bir fantastik kitaptı.